00:00:21
1536’nın sonbaharında William Tyndale,00:00:24
00:00:24
Vilvoorde Kalesi’nde hapis tutulduğu hücreden yaklaşan idamının gerçekleşeceği yere götürüldü.00:00:30
00:00:31
Orada onun için bir direk hazırlanmıştı.00:00:33
00:00:34
Tyndale bu direğe zincirlendi, boğularak öldürüldü00:00:38
00:00:38
ve sonra cesedi, idamı izleyen kalabalığın gözü önünde yakıldı.00:00:43
00:00:44
Suçu neydi?00:00:45
00:00:45
Tyndale kilisenin öğretileriyle Kutsal Kitaptan öğrendiklerini bağdaştırmakta zorlanıyordu.00:00:51
00:00:53
William Tyndale Kutsal Kitabın Tanrı’nın Sözü olduğundan tamamen emin bir şekilde öldü.00:00:58
00:01:05
William Tyndale Kutsal Kitabı yazıldığı orijinal dillerden İngilizceye çevirmeye çabalayan ilk kişiydi.00:01:10
00:01:11
Tyndale 15. yüzyılın sonlarında dünyaya geldi.00:01:15
00:01:15
Gloucestershire bölgesinde doğdu, fakat Oxford’a gitme imkânı elde etti ve papaz oldu. 00:01:21
00:01:22
15. yüzyılda halkın Tanrı’nın Sözünü kolayca elde edebilmesi düşüncesine çok karşı çıkılıyordu.00:01:29
00:01:30
İnsanlar Latince Kutsal Kitabı papazın kilisede onlara anlattıklarından öğreniyordu. 00:01:35
00:01:36
Kendi ellerinde hiçbir zaman Kutsal Kitap olmamıştı. 00:01:39
00:01:40
Tyndale’ın bu çeviriyi İngiltere’de yapmasına izin verilmedi.00:01:44
00:01:45
Yeni Ahit’i Yunancadan, yani orijinal metinden İngilizceye çevirmek için izin istemek üzere Londra piskoposuna gitti, fakat izin alamadı.00:01:54
00:01:58
Kutsal Kitabın çevrilmesine öyle karşı çıkılıyordu ki,00:02:01
00:02:01
Tyndale sonradan tüm İngiltere’de çeviri yapabileceği hiçbir yerin olmadığını yazdı. 00:02:06
00:02:06
Tyndale kendisini destekleyen tüccarların yardımıyla Almanya’ya kaçtı. 00:02:10
00:02:10
Orada Yeni Ahit’in İngilizce çevirisi üzerinde daha rahat çalışabilirdi.00:02:15
00:02:15
1525 yılına gelindiğinde Tyndale’ın çevirisi tamamlanmıştı ve basılmaya hazırdı. 00:02:21
00:02:21
Sonrasında olanları Londra’daki British Library’de öğreneceğiz.00:02:25
00:02:26
Kütüphanenin müdürlerinden biri olan Dr. Karen Limper-Herz bize bu konuda bilgi verecek.00:02:31
00:02:32
Bu Tyndale’ın 1525’te Köln’de basılan Yeni Ahit tercümesinin ilk baskısına ait bir kopya.00:02:38
00:02:39
Köln Fragmanı eşsizdir, çünkü ilk baskıdan geriye kalan, bilinen tek kopyadır. 00:02:44
00:02:44
Bunun bir fragman oluşu yapılanın tehlikeli olduğunu gösterir.00:02:48
00:02:48
Matbaacı içkiyi fazla kaçırınca, William Tyndale adlı biri için Luther yanlısı İngilizce bir Yeni Ahit bastığından bahsetmiş. 00:02:56
00:02:56
Bunu öğrenen yetkililer matbaayı basmış.00:02:59
00:02:59
Tyndale ve yardımcıları da Ren Nehri’nden geçip, Worms şehrine kaçmışlar. 00:03:04
00:03:04
Günümüze bu fragman kalmış.00:03:06
00:03:07
Matta’nın bir kısmına kadar gelebilmiş olmaları bu işin çok tehlikeli olduğunu gösteriyor. 00:03:12
00:03:13
Tyndale’ın çevirisini yaptığı Yunanca Kutsal Yazıların tümünün ilk kopyaları nihayet 1526’da Almanya’nın Worms şehrinde basıldı.00:03:22
00:03:23
Bu kitaplardan yaklaşık 3.000 adet ya da daha fazla yayımlandı.00:03:27
00:03:36
Tyndale, Almanya’dan ayrıldıktan sonra Anvers’e taşındı.00:03:40
00:03:41
Bu hareketli şehir tam Tyndale’a göreydi.00:03:44
00:03:45
Şehrin gelişen matbaacılık sektörü ve işlek limanı Tyndale’ın, kitaplarını İngiltere’deki okurlara ulaştırmasını kolaylaştırdı. 00:03:53
00:03:54
Profesör Guido Latré, bana Tyndale’ın yaklaşık 500 yıl önce yürüdüğü sokakları göstermeyi teklif etti.00:04:00
00:04:01
Buradayken etrafta Hollandaca Kutsal Kitapları olan halktan kişileri görüyordu. 00:04:07
00:04:08
İngiltere’de yaşayan kendi halkı için de aynısını istiyordu. 00:04:11
00:04:12
Çok sayıda Kutsal Kitabı İngiltere’ye gizlice sokmak isteyen biri için Kuzey Avrupa’nın en büyük limanı buradaydı. 00:04:19
00:04:20
Fakat kitaplar büyük boy olursa bunu yapmak kolay olmayacaktı. 00:04:24
00:04:26
Bu nedenle Tyndale’ın çevirisinin yazılı olduğu ufacık sayfalar,00:04:30
00:04:30
bunun gibi yerlere, yeraltı mahzenlerine, depolara getirilirdi00:04:35
00:04:36
ve yasaklı olmayan daha büyük kitapların sayfalarının arasına gizlenirdi. 00:04:41
00:04:41
Böylece Londra’da bir kimse bunu fark edip 00:04:44
00:04:44
“Hah, işaretlenmiş kitap yığınları bunlar. Bunları gözden geçirip içlerinde Tyndale’ın Kutsal Kitabının sayfalarını bulabilirim” diyebilirdi. 00:04:53
00:04:53
Tyndale’ın yaşamının sonunda onun Kutsal Kitap çevirisinden yaklaşık 30.000 adet mevcuttu. 00:04:59
00:04:59
Cesareti ve çeviri için harcadığı zaman, onun korkusuz ve önemli biri olduğunu gösterir ve aldığı riskler yabana atılamaz.00:05:07
00:05:09
William Tyndale burada, Belçika’nın kuzeyindeki Vilvoorde şehrinde hapsedildi. 00:05:14
00:05:14
Hapiste süründüğü bir yılı aşkın süre boyunca şüphesiz kendisini bekleyen o kaçınılmaz sonu, acımasızca öldürüleceğini düşünmüştü.00:05:23
00:05:23
Tyndale genelde İngiliz dili üzerindeki etkisiyle anılır.00:05:26
00:05:26
Fakat onun çalışmasının ardındaki etken akademik tutkunun ötesindeydi.00:05:31
00:05:31
Kutsal Kitabı seviyordu.00:05:33
00:05:34
Muhtemelen o şöyle söyleyen mezmur yazarının duygularını paylaşıyordu:00:05:38
00:05:39
“Kanununu öyle severim ki.”00:05:41
00:05:45
Şiddetli muhalefete rağmen Kutsal Kitap ve içindeki hikmetli öğütler, orijinal metne sadık kalınarak günümüze dek ulaşmıştır. 00:05:54
00:05:54
Birçok kişinin Kutsal Kitaba bu denli değer vermesine şaşmamak gerek!00:05:59
"Onlar Kutsal Kitaba Değer Verdiler" Videosundan Bir Kısım (William Tyndale)
-
"Onlar Kutsal Kitaba Değer Verdiler" Videosundan Bir Kısım (William Tyndale)
1536’nın sonbaharında William Tyndale,
Vilvoorde Kalesi’nde hapis tutulduğu hücreden yaklaşan idamının gerçekleşeceği yere götürüldü.
Orada onun için bir direk hazırlanmıştı.
Tyndale bu direğe zincirlendi, boğularak öldürüldü
ve sonra cesedi, idamı izleyen kalabalığın gözü önünde yakıldı.
Suçu neydi?
Tyndale kilisenin öğretileriyle Kutsal Kitaptan öğrendiklerini bağdaştırmakta zorlanıyordu.
William Tyndale Kutsal Kitabın Tanrı’nın Sözü olduğundan tamamen emin bir şekilde öldü.
William Tyndale Kutsal Kitabı yazıldığı orijinal dillerden İngilizceye çevirmeye çabalayan ilk kişiydi.
Tyndale 15. yüzyılın sonlarında dünyaya geldi.
Gloucestershire bölgesinde doğdu, fakat Oxford’a gitme imkânı elde etti ve papaz oldu.
15. yüzyılda halkın Tanrı’nın Sözünü kolayca elde edebilmesi düşüncesine çok karşı çıkılıyordu.
İnsanlar Latince Kutsal Kitabı papazın kilisede onlara anlattıklarından öğreniyordu.
Kendi ellerinde hiçbir zaman Kutsal Kitap olmamıştı.
Tyndale’ın bu çeviriyi İngiltere’de yapmasına izin verilmedi.
Yeni Ahit’i Yunancadan, yani orijinal metinden İngilizceye çevirmek için izin istemek üzere Londra piskoposuna gitti, fakat izin alamadı.
Kutsal Kitabın çevrilmesine öyle karşı çıkılıyordu ki,
Tyndale sonradan tüm İngiltere’de çeviri yapabileceği hiçbir yerin olmadığını yazdı.
Tyndale kendisini destekleyen tüccarların yardımıyla Almanya’ya kaçtı.
Orada Yeni Ahit’in İngilizce çevirisi üzerinde daha rahat çalışabilirdi.
1525 yılına gelindiğinde Tyndale’ın çevirisi tamamlanmıştı ve basılmaya hazırdı.
Sonrasında olanları Londra’daki British Library’de öğreneceğiz.
Kütüphanenin müdürlerinden biri olan Dr. Karen Limper-Herz bize bu konuda bilgi verecek.
Bu Tyndale’ın 1525’te Köln’de basılan Yeni Ahit tercümesinin ilk baskısına ait bir kopya.
Köln Fragmanı eşsizdir, çünkü ilk baskıdan geriye kalan, bilinen tek kopyadır.
Bunun bir fragman oluşu yapılanın tehlikeli olduğunu gösterir.
Matbaacı içkiyi fazla kaçırınca, William Tyndale adlı biri için Luther yanlısı İngilizce bir Yeni Ahit bastığından bahsetmiş.
Bunu öğrenen yetkililer matbaayı basmış.
Tyndale ve yardımcıları da Ren Nehri’nden geçip, Worms şehrine kaçmışlar.
Günümüze bu fragman kalmış.
Matta’nın bir kısmına kadar gelebilmiş olmaları bu işin çok tehlikeli olduğunu gösteriyor.
Tyndale’ın çevirisini yaptığı Yunanca Kutsal Yazıların tümünün ilk kopyaları nihayet 1526’da Almanya’nın Worms şehrinde basıldı.
Bu kitaplardan yaklaşık 3.000 adet ya da daha fazla yayımlandı.
Tyndale, Almanya’dan ayrıldıktan sonra Anvers’e taşındı.
Bu hareketli şehir tam Tyndale’a göreydi.
Şehrin gelişen matbaacılık sektörü ve işlek limanı Tyndale’ın, kitaplarını İngiltere’deki okurlara ulaştırmasını kolaylaştırdı.
Profesör Guido Latré, bana Tyndale’ın yaklaşık 500 yıl önce yürüdüğü sokakları göstermeyi teklif etti.
Buradayken etrafta Hollandaca Kutsal Kitapları olan halktan kişileri görüyordu.
İngiltere’de yaşayan kendi halkı için de aynısını istiyordu.
Çok sayıda Kutsal Kitabı İngiltere’ye gizlice sokmak isteyen biri için Kuzey Avrupa’nın en büyük limanı buradaydı.
Fakat kitaplar büyük boy olursa bunu yapmak kolay olmayacaktı.
Bu nedenle Tyndale’ın çevirisinin yazılı olduğu ufacık sayfalar,
bunun gibi yerlere, yeraltı mahzenlerine, depolara getirilirdi
ve yasaklı olmayan daha büyük kitapların sayfalarının arasına gizlenirdi.
Böylece Londra’da bir kimse bunu fark edip
“Hah, işaretlenmiş kitap yığınları bunlar. Bunları gözden geçirip içlerinde Tyndale’ın Kutsal Kitabının sayfalarını bulabilirim” diyebilirdi.
Tyndale’ın yaşamının sonunda onun Kutsal Kitap çevirisinden yaklaşık 30.000 adet mevcuttu.
Cesareti ve çeviri için harcadığı zaman, onun korkusuz ve önemli biri olduğunu gösterir ve aldığı riskler yabana atılamaz.
William Tyndale burada, Belçika’nın kuzeyindeki Vilvoorde şehrinde hapsedildi.
Hapiste süründüğü bir yılı aşkın süre boyunca şüphesiz kendisini bekleyen o kaçınılmaz sonu, acımasızca öldürüleceğini düşünmüştü.
Tyndale genelde İngiliz dili üzerindeki etkisiyle anılır.
Fakat onun çalışmasının ardındaki etken akademik tutkunun ötesindeydi.
Kutsal Kitabı seviyordu.
Muhtemelen o şöyle söyleyen mezmur yazarının duygularını paylaşıyordu:
“Kanununu öyle severim ki.”
Şiddetli muhalefete rağmen Kutsal Kitap ve içindeki hikmetli öğütler, orijinal metne sadık kalınarak günümüze dek ulaşmıştır.
Birçok kişinin Kutsal Kitaba bu denli değer vermesine şaşmamak gerek!
-