JW subtitle extractor

Ceren! Orada olduğunu biliyoruz.
Yehova, lütfen onlara engel ol.
Tam bir ezik.
Ezik!
Hadi gidelim ya.
Evet, hadi gidelim.
Evet çocuklar, bugünkü matematik dersimizde ...
Ceren, geç kaldın.
Çok özür dilerim. Ben, ee şey ...
Tamam, neyse. Bunu sonra konuşacağız.
Oooooooo.
Şşt. Tamam, sessiz olun.
Ceren, sen de yerine geç.
Evet çocuklar, bugün basit kesirlerle birleşik kesirler arasındaki farklara bakacağız.
Evet çocuklar, işte dünkü sınavın sonuçları.
Aferin Ceren!
Esra, sen kaç aldın ya?
Sana ne be!
Ne! 45 mi?
Neyse, en azından geçmişsin.
Umurumda değil.
Sen ne bakıyorsun ya?
Ceren!
Ayy kusura bakma.
O kadar eziksin ki seni göremedim.
Oo bu da neymiş böyle?
Yapma!
Yarın görüşürüz.
Zavallı!
Ceren iyi misin?
Dur, yardım edeyim.
Üzülme, bazen bana da sataşıyorlar.
Bugün çok güzel geçti!
Öğretmen tavşanı elime alabileceğimi söyledi.
Ama çok dikkatli olmalıydım.
Gerçekten mi?
Ona Gofret adını verdim.
Ama öğretmen çok tutmama izin vermedi.
Yine de artık bir tavşan uzmanı sayılırım.
Ceren, her şey yolunda mı kızım?
Yarın görüşürüz.
Evet.
İsterseniz bu akşam çok önemli bir konu hakkında konuşalım: Dua etmek.
Can, sen neler için dua edebilirsin?
Iıı beni mutlu eden şeyler için dua edebilirim.
Mesela bir helikopter.
Ya da koca bir kâse dondurma.
Ama tabii karnım ağrımasın.
Ve bir de Gofret için.
Hımm güzel.
Peki şöyle sorayım: Yatmadan önce neler için dua ediyoruz?
Yaptığı şeyler için Yehova’ya teşekkür ediyoruz.
Mesela hayvanlar, yıldızlar, denizler için.
Ve Tanrı’nın Krallığı, ha bir de kardeşlerimiz için.
Aferin oğlum. Kardeşlerimiz için dua edebilirsin.
Ve unutma ki, onlar da senin için dua ediyor.
Doğru şeyler için dua edersek Yehova bizi dinler.
O zaman neden benim dualarımı dinlemiyor?
Aa ne oldu Ceren? Bize anlatabilirsin.
Okulda bir kız var. Bana çok kötü davranıyor.
Ahh canım benim.
Canım kızım benim. Tamam, üzme kendini.
Yehova’ya dua ettim ama hiçbir şey değişmedi.
Acaba Yehova bana kızgın mı?
Hayır, canım benim. Yehova sana kızgın değil.
Belki de, Yehova beni görmüyor.
Böyle düşünme.
Biliyor musun, Kutsal Kitap senin gibi hisseden birinden bahseder.
Onun ismi, Hanna’ydı.
Hanna, Yehova’yı çok seviyordu.
Hey dur dur! Beni bekle!
Ama ona çok kötü davranan biri vardı: Peninna.
Ahh, etrafta koşturan çocukların olması ne güzel, değil mi canım?
Yani ona da mı sataşan biri vardı?
Evet.
Yemek hazır!
Hanna, bu senin.
Peninna, bu da senin.
Peninna, Hanna’yı çok kıskanıyordu.
Aah ben bir su alıp geleyim.
Özel biri olduğunu mu düşünüyorsun Hanna?
Peki o zaman Yehova sana neden hiç çocuk vermedi, hı?
Ne oldu Hanna? Neden ağlıyorsun?
Başkaları onun neden böyle hissettiğini anlayamıyordu.
Çünkü acısı yüreğindeydi.
Ama onu anlayabilecek biri vardı: Yehova.
Ey Yehova, lütfen beni duy.
Duamı dinle. Bana yardım et.
Bana bir çocuk ver.
Eğer verirsen ben de onu Sana vereceğim.
Tüm yaşamı boyunca Sana hizmet edecek.
Sen ne yapıyorsun burada? Niye böyle sarhoş geziyorsun?
Sarhoş değilim. Yüreğim yanıyor.
Öyle mi?
Ben, ben sadece Yehova’ya içimi döküyordum.
Yehova seninle olsun kızım ve dileğini yerine getirsin.
Hanna’nın duası henüz cevaplanmasa da, o kendini neden daha iyi hissetti, biliyor musun?
Neden?
Çünkü Hanna, Yehova’nın duasını işittiğini biliyordu.
Cerencim, Yehova senin dualarını da can kulağıyla dinliyor.
Ve O bizim neye ihtiyacımız olduğunu bizden daha iyi biliyor.
Peki dualarımızı nasıl cevaplıyor?
Birçok farklı yolla. Ama bazen sadece sabırla beklememiz gerekiyor.
Çok meşgul olduğu için mi?
Hayır. Bazen cevabı görmek bizim için zor olabilir.
İstersen neler için dua edebileceğini konuşalım.
Ve duana uygun davranabilmek için yarın okulda neler yapabileceğini düşünelim.
Biliyorum, Esra ve diğer kızlar bana sataşmaya devam edecek.
Ama lütfen Yehova, yarın Hanna gibi olmama yardım et.
Onun gibi güçlü olayım.
Sonra Hanna Kutsal Çadıra gitti. Başkâhin Eli de oradaydı.
Olamaz! Geliyorlar, kaçın!
Bakın burada kim varmış!
Bak bak oradalar.
Ne söyledi? Ne söyledi?
Neler olacak acaba?
Kavga mı edecekler acaba?
Ne istiyorsun Esra?
Hani kelebekli kalemin var ya, onu bana ödünç verir misin diyecektim.
Off, ne yapabilirim acaba?
Yehova Hanna’nın duasını işitti.
Yehova, benim Can. Lütfen ablama yardım et.
Ve Yehova lütfen Ceren’e bugün okulda yardım et.
Yehova, cemaatimizdeki çocukları, Can ve Ceren’i koru.
Lütfen çocuklarımızı koru.
Çocuklarımızın Seni sevindirmesine yardım et.
Yehova, baskılara dayanabilmeleri için çocuklarımıza güç ver.
Yehova, lütfen bana yardım et.
İsa’nın adıyla duamızı işit.
Amin.
Amin.
Ayy yoksa ağlayacak mısın?
Yeter Esra! Bana sataşmayı bırak.
Eğer böyle yapmaya devam edersen öğretmene söyleyeceğim.
Hiç de söyleyemezsin.
Evet söylerim. Sen bana karışamazsın.
Hadi gidelim Zeynep.
İşte benim ablam!
Ceren çok cesursun. Nasıl öyle konuşabildin?
Dua ettim ve Yehova cesur olmama yardım etti.
Ve Hanna’nın bir oğlu oldu. Onun adını Samuel koydu.
Çünkü şöyle demişti:
Onu Yehova’dan diledim.
Yehova gibi kutsal olan yok.
Ey Tanrım, Senin gibisi yok.
Teşekkürler Yehova.

Yehova Duaları Cevaplar Mı?
- 

Yehova Duaları Cevaplar Mı?

Ceren! Orada olduğunu biliyoruz.
Yehova, lütfen onlara engel ol.
Tam bir ezik.
Ezik!
Hadi gidelim ya.
Evet, hadi gidelim.
Evet çocuklar, bugünkü matematik dersimizde ...
Ceren, geç kaldın.
Çok özür dilerim. Ben, ee şey ...
Tamam, neyse. Bunu sonra konuşacağız.
Oooooooo.
Şşt. Tamam, sessiz olun.
Ceren, sen de yerine geç.
Evet çocuklar, bugün basit kesirlerle birleşik kesirler arasındaki farklara bakacağız.
Evet çocuklar, işte dünkü sınavın sonuçları.
Aferin Ceren!
Esra, sen kaç aldın ya?
Sana ne be!
Ne! 45 mi?
Neyse, en azından geçmişsin.
Umurumda değil.
Sen ne bakıyorsun ya?
Ceren!
Ayy kusura bakma.
O kadar eziksin ki seni göremedim.
Oo bu da neymiş böyle?
Yapma!
Yarın görüşürüz.
Zavallı!
Ceren iyi misin?
Dur, yardım edeyim.
Üzülme, bazen bana da sataşıyorlar.
Bugün çok güzel geçti!
Öğretmen tavşanı elime alabileceğimi söyledi.
Ama çok dikkatli olmalıydım.
Gerçekten mi?
Ona Gofret adını verdim.
Ama öğretmen çok tutmama izin vermedi.
Yine de artık bir tavşan uzmanı sayılırım.
Ceren, her şey yolunda mı kızım?
Yarın görüşürüz.
Evet.
İsterseniz bu akşam çok önemli bir konu hakkında konuşalım: Dua etmek.
Can, sen neler için dua edebilirsin?
Iıı beni mutlu eden şeyler için dua edebilirim.
Mesela bir helikopter.
Ya da koca bir kâse dondurma.
Ama tabii karnım ağrımasın.
Ve bir de Gofret için.
Hımm güzel.
Peki şöyle sorayım: Yatmadan önce neler için dua ediyoruz?
Yaptığı şeyler için Yehova’ya teşekkür ediyoruz.
Mesela hayvanlar, yıldızlar, denizler için.
Ve Tanrı’nın Krallığı, ha bir de kardeşlerimiz için.
Aferin oğlum. Kardeşlerimiz için dua edebilirsin.
Ve unutma ki, onlar da senin için dua ediyor.
Doğru şeyler için dua edersek Yehova bizi dinler.
O zaman neden benim dualarımı dinlemiyor?
Aa ne oldu Ceren? Bize anlatabilirsin.
Okulda bir kız var. Bana çok kötü davranıyor.
Ahh canım benim. 
Canım kızım benim. Tamam, üzme kendini.
Yehova’ya dua ettim ama hiçbir şey değişmedi.
Acaba Yehova bana kızgın mı?
Hayır, canım benim. Yehova sana kızgın değil.
Belki de, Yehova beni görmüyor.
Böyle düşünme.
Biliyor musun, Kutsal Kitap senin gibi hisseden birinden bahseder.
Onun ismi, Hanna’ydı.
Hanna, Yehova’yı çok seviyordu.
Hey dur dur! Beni bekle!
Ama ona çok kötü davranan biri vardı: Peninna.
Ahh, etrafta koşturan çocukların olması ne güzel, değil mi canım?
Yani ona da mı sataşan biri vardı?
Evet.
Yemek hazır!
Hanna, bu senin.
Peninna, bu da senin.
Peninna, Hanna’yı çok kıskanıyordu.
Aah ben bir su alıp geleyim.
Özel biri olduğunu mu düşünüyorsun Hanna?
Peki o zaman Yehova sana neden hiç çocuk vermedi, hı?
Ne oldu Hanna? Neden ağlıyorsun?
Başkaları onun neden böyle hissettiğini anlayamıyordu.
Çünkü acısı yüreğindeydi.
Ama onu anlayabilecek biri vardı: Yehova.
Ey Yehova, lütfen beni duy.
Duamı dinle. Bana yardım et.
Bana bir çocuk ver.
Eğer verirsen ben de onu Sana vereceğim.
Tüm yaşamı boyunca Sana hizmet edecek.
Sen ne yapıyorsun burada? Niye böyle sarhoş geziyorsun?
Sarhoş değilim. Yüreğim yanıyor.
Öyle mi?
Ben, ben sadece Yehova’ya içimi döküyordum.
Yehova seninle olsun kızım ve dileğini yerine getirsin.
Hanna’nın duası henüz cevaplanmasa da, o kendini neden daha iyi hissetti, biliyor musun?
Neden?
Çünkü Hanna, Yehova’nın duasını işittiğini biliyordu.
Cerencim, Yehova senin dualarını da can kulağıyla dinliyor.
Ve O bizim neye ihtiyacımız olduğunu bizden daha iyi biliyor.
Peki dualarımızı nasıl cevaplıyor?
Birçok farklı yolla. Ama bazen sadece sabırla beklememiz gerekiyor.
Çok meşgul olduğu için mi?
Hayır. Bazen cevabı görmek bizim için zor olabilir.
İstersen neler için dua edebileceğini konuşalım.
Ve duana uygun davranabilmek için yarın okulda neler yapabileceğini düşünelim.
Biliyorum, Esra ve diğer kızlar bana sataşmaya devam edecek.
Ama lütfen Yehova, yarın Hanna gibi olmama yardım et.
Onun gibi güçlü olayım.
Sonra Hanna Kutsal Çadıra gitti. Başkâhin Eli de oradaydı.
Olamaz! Geliyorlar, kaçın!
Bakın burada kim varmış!
Bak bak oradalar.
Ne söyledi? Ne söyledi?
Neler olacak acaba?
Kavga mı edecekler acaba?
Ne istiyorsun Esra?
Hani kelebekli kalemin var ya, onu bana ödünç verir misin diyecektim.
Off, ne yapabilirim acaba?
Yehova Hanna’nın duasını işitti.
Yehova, benim Can. Lütfen ablama yardım et.
Ve Yehova lütfen Ceren’e bugün okulda yardım et.
Yehova, cemaatimizdeki çocukları, Can ve Ceren’i koru.
Lütfen çocuklarımızı koru.
Çocuklarımızın Seni sevindirmesine yardım et.
Yehova, baskılara dayanabilmeleri için çocuklarımıza güç ver.
Yehova, lütfen bana yardım et.
İsa’nın adıyla duamızı işit.
Amin.
Amin.
Ayy yoksa ağlayacak mısın?
Yeter Esra! Bana sataşmayı bırak.
Eğer böyle yapmaya devam edersen öğretmene söyleyeceğim.
Hiç de söyleyemezsin.
Evet söylerim. Sen bana karışamazsın.
Hadi gidelim Zeynep.
İşte benim ablam!
Ceren çok cesursun. Nasıl öyle konuşabildin?
Dua ettim ve Yehova cesur olmama yardım etti.
Ve Hanna’nın bir oğlu oldu. Onun adını Samuel koydu.
Çünkü şöyle demişti:
Onu Yehova’dan diledim.
Yehova gibi kutsal olan yok.
Ey Tanrım, Senin gibisi yok.
Teşekkürler Yehova.


-